-
1 karanlık oda
тёмная ко́мната ( фотографа) -
2 karanlık oda
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > karanlık oda
-
3 oda
комната, номер в гостинице, палата, камера, кабинет- ara oda- banyo odası
- bitişik oda
- buz jeneratör odası
- çalışma odası
- çamaşır odası
- çöp odası
- derin dondurucu oda
- dinlenme odası
- dispetçör odası
- ebeveyn yatak odası
- et kesme odası
- fotokopi odası
- güvenlik odası
- hanım odası
- havalandırma odası
- iş odası
- karanlık oda
- kasa odası
- kontrol odası
- konuk odası
- kurutma odası
- makyaj odası
- manikür odası
- misafir odası
- misafir yatak odası
- mobilyalı oda
- nemlendirme odası
- oturma odası
- ön cephedeki oda
- ön oda
- örnek oda
- özürlü odası
- sandık odası
- servis odası
- soğutma odası
- soyunma odası
- süit oda
- ticaret odası
- ticaret ve sanayi odası
- toz çökeltme odası
- toz durultma odası
- tuvalet odası
- yan oda
- yatak odası
- yemek odasıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > oda
См. также в других словарях:
karanlık oda — is. Fotoğraf camı banyosu, röntgen muayenesi vb. işlerin yapıldığı ışıksız oda … Çağatay Osmanlı Sözlük
karanlık — sf., ğı 1) Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan 2) is. Işık olmama durumu Biz, karanlığın içinde ilerliyoruz. H. Taner 3) mec. Yasalara, töreye uygun olmayan Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar. M. Ş. Esendal 4) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
oda — is. 1) Evin veya herhangi bir yapının oturma, çalışma, yatma gibi işlere yarayan, banyo, salon, giriş vb. dışında kalan, bir veya birden fazla çıkışı olan bölmesi, göz Hâlâ kapısı aralık duran odaya doğru koştu. S. F. Abasıyanık 2) Serbest meslek … Çağatay Osmanlı Sözlük
karanlık kesilmek — ortalık birdenbire kararmak Gece kandili birdenbire sönmüş, oda zifirî karanlık kesilmişti. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahsen — eski evlerde bulunan karanlık oda … Beypazari ağzindan sözcükler
art — is., dı 1) Arka, geri Ardında kapı koyu karanlık bir sonsuzluğa açılıyordu. T. Buğra 2) Bir şeyin öbür yüzü 3) sf. Arkada bulunan Art damak ünsüzü. Art teker. Birleşik Sözler art arda art avurt art bölge art damak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kandil — is., Ar. ḳindīl 1) İçinde sıvı bir yağ ve fitil bulunan kaptan oluşmuş aydınlatma aracı Gece kandili birdenbire sönmüş, oda zifirî karanlık kesilmişti. Ö. Seyfettin 2) Kandil gecesi 3) argo Çok sarhoş Birleşik Sözler kandil çiçeği kandil çöreği… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortalık — is., ğı 1) Bulunulan yer, çevre Ortalık karanlık, bizi kimse görmez, merak etme. P. Safa 2) İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmeden başka çare kalmadı. H. E. Adıvar 3) Yeryüzünün… … Çağatay Osmanlı Sözlük